RTÜK'ün Spotify ve Foxplay gibi servislerin de aralarında bulunduğu dört internet sitesine gönderdiği ihtarnamede kritik bir sürece girildi. Bugün yapılan resmi açıklamada bu dört yayıncının son 72 saatinin kaldığı açıklanmıştı. Konuyla ilgili konuşan RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Spotify'ın engellenmesinin artık kaçınılmaz bir yere doğru gittiğini söyledi.

 

Cumhuriyet'ten Nagihan Yılkış'a konuşan Taşçı şu ifadeleri kullandı:


"Sosyal medya yasası kapsamında Spotify, lisans yükümlülüğünü an itibarıyla yerine getirmediği için 72 saatlik süre verilmiş durumda. RTÜK ile temasa geçerek hazırlıklarını tamamladıktan sonra başvuracaklarını bildiren platformlar var. Örneğin Foxplay lisans yükümlülüğünü yerine getireceğini İletmiş durumda. Ancak Spotify ile ilgili bir temas kurulamamış ve bir muhattap bulunamamış. Çünkü Spotify'ın şu anda Türkiye'de bir temsilciliği bulunmuyor. Eğer 72 saatlik süre içerisinde bu durumda bir değişiklik olmazsa yani yasada belirtilen lisans yükümlülüğünü yerine getirme noktasında bir girişimleri bulunmazsa yasada bulunan açık yüküm gereğince RTÜK idaresi Ankara Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak Spotify'ın lisans yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle erişimin engellenmesini talep edecek. Burada yasal olarak yapılacak işler doğru gibi gözüküyor. Çünkü yasa bu şekilde ancak çözüm yolunun da bulunması Türkiye'nin uluslarası saygınlığı açısından önemli. Umarım bu 72 saat içerisinde bir bağlantı noktası bulunur ve yasada belirtilenler gerektiği şekilde yerine getirilerek sorun aşılmış olur. Diğer türlü bu aşamada erişimin engellenmesi kaçınılmaz bir yere doğru gidiyor"

 

"Ben bu yasaya karşı oy vermiştim"

İnternetten yayın yapan platformların RTÜK'ten yayın lisansı alması şart koşan yönetmelik 1 Ağustos 2019 tarihli Resmi Gazete'de "Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik" adıyla yayınlandı. 1 Eylül itibariyle de yürürlüğe girdi. Yeni yasayla ilgili bazı ifadeler kullanan Taşçı şöyle konuştu:

 

"Ben sosyal medya yasasına, bu şekilde lisanslama yapılmasına karşı oy veren bir üyeyim. Ama yasa çıktıktan sonra benim o dönemde yasanın yaratabileceği risklerle ilgili söylediklerimin bir anlamda pratiğe geçen bölümlerini görüyoruz. Dikkat çektiğimiz sorunlar yaşanmaya başlamış durumda. Özgün ve özgür yayıncılık olanağı sunan Türkiye’nin düşünce ve ifade özgürlüğünün nefes borusu niteliğindeki alanları denetlenmek isteniyor. Unutulmamalı ki zaten bu yasa, alternatif yayın alanlarını zaptu rapt altına almak üzere çıkarıldı!"